Kayıtlar

Haziran, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kürtlerin hakları, siyaset ve silah: “Hain” mi aranıyor, diyalog mu?

Leyla Zana bir milletvekili.  Seçmenine sözleri olan bir temsilci.  Erdoğan’la görüşmesinde seçmenine verdiği  sözleri çiğnemesi bekleniyorsa, bu bir  nafile görüşme olarak kalır. Ama iktidarın  çözüm sözünü tutma yolundaki  adımıysa, umutlu olmakta sakınca yok .

“Ekrad-ı Vahş”tan “Kürt ırkçısı”na statükonun sözleri

Hüseyin Çelik’e göre, Kürtçenin seçmeli ders  olmasına itiraz edenler ya Türk, ya Kürt ırkçısı.  Çelik, Kürtlerin hak mücadelesini “ırkçı” yaftasıyla dışlarken,  AK Parti’nin vazgeçilmez stratejisini uyguluyor:  Savaşı sözde de sürdür ve sana en zıt  olanı sahiplen ki statükonun sahibi olduğun anlaşılmasın.

Kırıklar 19-20

19 Güneşe şaştığın gün Şaşarsın  Yaşama da                    Kendine                    ardındakine                    önündekine... Bir taşmadır can Taştan, topraktan, sudan Hiç uyunmamış büyük uykudan 20 Neyimiz var Bizim            diyeceğimiz? Tek bu dünya Bu günler                 İçinden geçtiğimiz                 İçimizden geçen Mevsimler                    Düşünceler eken                    Düşünceler biçen Çekip gitmeden Neyimiz var  Başka Bakacağımız  Yüzlerden?

Medyada bir keşif uçuşu

Hans Magnus Enzesberger, ABD’nin Küba’ya (Domuzlar Körfezi Çıkarması) saldırısını yerden yere vurduğu şiirinde, bir basın toplantısından bir generalin sözünü aktarır: “Çocuklar siz fotoğrafları ayarlayın. Savaş kolay.” Gazetecilere söyleniyor. ** Vaktiyle, Ertuğrul Özkök zamanında Hürriyet, Suriye’yi manşetten sarsmıştı:  “Bir ucundan girer, öbür ucundan çıkarız.” Bir generalin lafı mıydı, yoksa dönemin cumhurbaşkanı Demirel’in mi iyi hatırlamıyorum. Fark da etmez, araştırmaya da değmez, asker ya da sivil, her halükarda bir paşa aklının sözü. Hayır, en az iki paşa. Söyleyen ve manşet yapan.

Kamuoyu ölümlere hazırdır komutanım!

Genelkurmay Başkanı’nın, BBP liderine söylediklerinde  üç yön var: Uludere’de hükümeti açık düşürüyor.  Kandil’e gitmek için tazyik ediyor.  MSB’ye bağlanma konusunda aba altından sopa gösteriyor .

İleri demokrasinin kamp ateşleri

Uludere’den başlayarak kış boyu yandık.  Sadece sınır boylarında değil, işçi çadırlarında,  şimdi de cezaevlerinde.  İsimleri cezaevleri ama onlar zindan bile değil, kamp.  İçerdekini de dışardakini de  uzlaşmaya zorlayan aklın yarattığı kamp.

Bozuk Deyişler-1

Ben de idim bir ne Nen idim bildin mi Ne diyecektim Nenni Kendim kendime Sarındım Gölgeme ki külden Çalındı sesim Kulağımda o kün Doğdu idim doğrulup Doğu devriliyken Kendi üstüne, ayaklar dibine Böğürtüsüyle inledim, ilendim Devrisi gündü Göbeğim dişimde Baş aşağı beşiğim Alındı beşte birim, onda birim… Pençesi yüzümde Sırtımda yırtıcı pençik Yürüyegeldim yönsüz, yolsuz İdim, var idim, vardı idim Vara vara gel geline Vardıkça kaçtı kaçar eşik Eşiğinde yutkundum yuttum Bana sana kalıt yarım sözü Gelmedi ondan geri üstü Bir göne kertili idi yarısı Yarısı yarılanmış gitmiş Hiç de söylenmemiş gibi ...................................... Bozuk Deyişler 2 Bozuk Deyişler 3 Bozuk Deyişler 4

Van: Kürt zonundaki son deprem

Resim
Van’ı önce doğa vurdu. Kış bu depremle geçti.  İkinci depremse yaza girerken geldi. Siyaset vurdu bu kez.  Belediye Başkanı Bekir Kaya’nın ifade vermemesi, geleceği gösteren bir alamet:  Bu hır gür bittiğinde, en ağır yaralayanın da,  en ağır yaralının da adalet olduğu görülecek . Türkiye malûm deprem ülkesi. Van son yılın depremzedesi. Kışa girerken doğadaki faylar sarsıldı, yüzlerce kişi öldü, on binlerce kişi evsiz barksız kaldı. 1999’daki Marmara ve Düzce depremlerinden dayanışmayı, acı paylaşmayı, yas tutmayı öğrenmiştik. Gazeteler öyle yazdı. Van’daysa bunun Batı’ya doğru geçerli, doğuya doğru geçersiz bir ders olduğunu öğrendik. Gazeteler kısmen yazdı, kısmen yazmadı. HATIRLATMALAR Daha ilk gün, yurtdışı yardımları reddedildi. “Ne yapabileceğimizi görmek için” denildi. Boyumuzun ölçüsünü almak için. Aldık ölçüyü, acı bir ders. Sadece Vanlının öğrendiği. Savcılar, bütün bir il halkının “Bölücü, terörist” olarak tanımlanmalarında sakıncalı bir yan b

Morg, şehitlik ve tarihi bitiren parti

AK Parti iktidarı, otoriteryenizmin iki temel hedefini kamilen uyguluyor: Y ürütmeyi azmanlaştırıp yasamayı boş bir tünele çevirmek,  yargı eliyle siyaset alanını kapatmak.  MHP’ye Öcalan’la saldırmaksa, çözüm yolunun tersine yürümek demek.

Beyaz İnek ya da Yitik Dile Gazel

Süregiden

Dünya bizden eksilendir. O tamam olacak biz bitince.  Bekleme bekleyeceksen zaten beklediğin gibi! Kuleleri görüyor musun?  Bizi ayıran dil birleştiriyor onları, kuleleri yükseldikçe küçülüyor barınaklarımız. Bir patika bile kalmıyor bize, genişleyip uzadıkça yolları. Dilsiz bile sayılmayız, onların dilini konuştuğumuzdan beri. Söyleme söyleyeceksen zaten söylediğin gibi! Ne ceylana ne parsa yarar bugünden sonra ceylanla parsın hızı. Toprak, hava, su ve ateş bir dünyayı toplamaz. Yaşamın kendisine gömmüyorlar mı artık nefes alanı? Dinleme dinleyeceksen zaten dinlediğin gibi! Doğumunun yasını tamamlamadın mı daha?  Alınmadı mı varlığının vergisi?  Niçin çağrılı olduğunu sanıyorsun ulumaya, sesini yitirdiğinden beri? Dişini yitirdiğinden beri ısırmaya o sert lokmasını günlerin, gecelerin? Susma Susacaksan zaten sustuğun gibi! * Kanım sen de mi kesecektin benimle konuşmayı?

Bir Adın Gölgesinde

"Yüreklerin kulakları sağır" olunca

Mehmet Tahir İlhan 40 yaşında. Bir yıldır cezaevinde.  Suçu: Örgüt üyeliği, örgüt propagandası…  “Sağır dilsiz nasıl örgüt propagandası yapar” sorusuna yanıt yok.  Deliller sağlam:  Oyalı işlemeli bir yemeni, bir yarım limon ve bir saniyelik görüntü.  Yazıyı 8 Haziran'da yazmıştım.  Şimdi artık karar da verildi: Örgüt propagandası yapmak ve örgüt adına suç işlemekten 8 yıl dört ay hapis cezası aldı. Ne diyeyim? Adaletin artsın Türkiye! Fazla şey eklemeye gerek yok: Tek bir noktaya dikkat çekmek  yeterli: Sağır ve dilsizler aynı zamanda zihinsel açıdan da engelli olur, çok çok büyük ihtimalle. Durumun erken fark edilmesiyle sistematik özel eğitimin yardımıyla bilişsel yetenekleri ilerletilebilir elbette, ama böyle bir imkan bulamamış kişiler bilişsel açıdan sorunlu kalır.  Mehmet Tahir İlhan'ın temyiz kudreti var mı? İşlediği fiillerin anlamını çıkaracak kadar temyiz kudreti? Yani kasıt unsuru gerçekleşmiş mi? Mahkemeye göre evet. Peki mahkeme nereden bilmiş bun

Uludere'de hukuk devleti ne yapardı?

Türkiye hukuk devleti mi? Uludere turnusolüne vuralım:  Hukuk devleti olsa, süreçte rol alan bütün görevlilere o gece,  bilemedin ertesi sabah işten el çektirilirdi. Hukuk devleti olsa,  siyasi otorite soruşturma bile başlamadan,  “Hata bu canım. İnsani hata” demezdi. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti mi? İktidarın cevabı malum: “Geçti eski günler. Artık hukuk devletiyiz. Vatandaşımı da, güvenlik görevlimi-askerimi de yargısız infaz ettirmem. Her şey yargıda. Yargı kararı gelsin, gereği neyse yaparız.” Bunlar sözler ilk günden itibaren Uludere’de bir “hata” yapıldığına eşlik eden sözler. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik ilk gün söyledi, Başbakan Tayyip Erdoğan geçen Salı günü. Uludere’de her şey çok açık aslında. Vaka da hukuk da. Türkiye kamil bir hukuk devleti olsaydı şöyle olurdu:

Kırıklar 21-22

21 Oradadır insan                            arada Yerle gök                 Denizle kara                                      Yazla kış                                                     Cellatla kurban Buradadır şiir İnsanla insan arasında 22 Behçet bey düşlere yatıyor                      düşlerle yatıyor                                  düşlerde Düş görenin                      kim olduğunu Artık anlamasa da Behçet beyin belleği Sürekli yazı yaşıyor Çoktan bitmiş bir yazı      yazılmamış bir yazı         Behçet bey şimdi        sonbaharında ama Behçet beyin ömrü Baharına doğru koşuyor Behçet bey kışa gidiyor ya Behçet beyin eli Saat ayarlıyor durmadan Zaman hakkında bir fikri kalmasa da KIRIKLAR TAMAMI

Türkiye uçuyor, ya kemerleri bağlayın ya kaybolun!

Bir üniversite Kürt gazetecilerin tutuklanmasını eleştiren ve bu nedenle hedef gösterilen öğretim üyesiyle “yollarını” ayırdı. Bir gazete Başbakan Erdoğan’ı eleştiren yazarıyla yollarını ayırdı. Yol ayrımındayız. Havacılıkta grev ertelendi. Türkiye uçuyor, bu uçuşa uymayanlar da uçuruluyor …