Erdoğan’ın gençliğe hitabesi ve Roboski deme yasağı
Erdoğan’ın 2023 hedefi
cumhuriyeti sahiplenme beyanı,
2071
hedefi konuyu Türklük
öyküsü olarak
gördüğünün ilanıdır.
Gençliğe Hitabe cumhuriyetin temel ideolojik metinlerinden.
Bir kanon. Cumhuriyetin kurucu aklı, kurucu liderinin ağzından parmağını
gençlerin gözüne dikerek, “Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve
şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur” der.
Öngörülmüş olağanüstü hal mantığı metnin lafzında ve ruhunda
ince ince işlenir. Devlet örgütlenmesine ana rengini veren “iç düşman” ve ona
karşı “vazifeye atılma” emri bu metinle her akla ve ruha raptiyelenmek istenir.
“Durumdan vazife çıkaran” silahlı ve
silahsız ve vasilerin yegane mevzuatı bu değilse bile, en iyi özetlerinden.
“Kanlı” bir metindir. Bir karabasan manzarası çizerek işe
girişir ve bütün talimatların “damardaki asil kan”a kodlanmasıyla hitabe son
bulur.
İstikbale boğdurulan bugün
Safkan bir metindir. Hitap edilen “Türk gençliği”dir, bunun
dışındakiler, cumhuriyeti, istiklali ve istikbali sadece Türk’e tapulamaya
itiraz etmek isteyenler, hiç değilse bunda tuhaflık bulanlar, “dahili
bedhah”lardan başkası değildir.
Bir kamu hukuku metnidir. Devletin, insanın/yurttaşın kanına
işleme arzusunu berrak biçimde ortaya koyar. Böylece “Türk gençliği”,
düşmanlarla çevrili sonsuz bir gelecek içinde çatışmaya, savaşmaya memur
edilir. Paranoyayla çevrili bir hapis hali. Bugün, istikbale boğdurulmuştur.
Her liderin huyu
Gençliğe hitap etmeyi, Mustafa Kemal dönemi sonrası devlet
adamları da pek sevdi; Başbakan Erdoğan gibi. Erdoğan’ın sözleri, ilk hitabenin
biraz güncelleştirilmiş ve çokça pragmatikleştirilmiş hali gibi. Fakat o,
kurucu babaların aksine, soyut olmayı sevmiyor. Daima somut, çok somut.
Çünkü onun pragmatist tarzı, cumhuriyetin ve milletin
(Elbette, tüm aksi yöndeki eleştirilere rağmen, daima Türk milletinin”)
geleceğini, “Türk istiklal ve cumhuriyetini” soyutlamalara bırakmayacak kadar
ne dediğinin ve ne yaptığının farkında. “Damarlardaki asil kan”da akan kudretin
yanılma ihtimalini, örneğin tinere bulaşma ihtimalini, ortadan kaldırıyor.
Tineri, dizginsiz kalkınmacılığın yoksul çocuklara pay diye verdiği bir hasar
olarak değil de “din”in karşısına konumlandırması, onun dinciliğinden çok
sınıfsal tercihini ortaya koyuyor. Hasılı, hem görevi hem de istikbalden kastı
tarih ve sayı vererek emre bağlıyor:
“Bekar olan gençlere sesleniyorum. Gençler evleneceksiniz. 2071
neslini sizler yetiştireceksiniz. Her gittiğim yerde en az üç çocuk diyorum.
Daha fazla olmalı, azı olmamalı. Genç ve dinamik bir nüfusu yetiştirmeliyiz.
Bunu ihmal etmeyelim.”
Roboski’de hesap yerine fırça
Erdoğan’ın doğrudan damardaki asil kandan bahsetmesi,
yürüttüğü politikaların en geniş referans çerçevesini belirleyen İslam’ın
kodlarındaki milliyetçilik karşıtı bariyer nedeniyle mümkün değil; fakat bu
durum Erdoğan pragmatizminin aynı sonuca başka yollardan ulaşmasına engel
olmuyor.
O, ırk olarak Türklüğe açık vurgu yapmasa da, siyaseten aynı
anlamı üretmeyi iyi biliyor:
Örneğin, Türkçeden başka bir dilde eğitim yapılamayacağına
ve Türkçeden başka bir resmi dil mümkün olmayacağına dair kararlı vurgusunun
aynı sonuca çıkacağını iyi biliyor. Daha
geçen gün “Roboski” deme yasağını partililere tebliğ ederken, cumhuriyetin
deyimiyle, “gayri-Türk unsurlar”ın tasfiye planının her saniye yürürlükte
olduğunu göstermekten geri kalmıyor. Adı Roboski olan bir köyün
çocuklarının bizzat komutasındaki ordu tarafından bombalanmasının yarattığı
itirazı görüp, talep edilen açıklamayı vermek yerine, Roboski’ye devletin zorla
verdiği adın kullanılmasını istemesinin izahı başka izahı olmaz.
Bir Türklük öyküsü
Erdoğan’ın asimilasyon karşıtlığı, onun asimilasyon karşıtı
olduğunun zannedilmesini temin edecek retorik kadardır. “Tek parti CHP’sinin günahları”nı sıralamak ona yeterlidir,
düzeltici hareketlere girişmek yerine, suçu 1920 ve 30’ların yöneticilerine
atmakla yetinir; o yılların kötülüğü şimdinin bütün kötülüklerinin gizlendiği
perde olarak hayli iş görür. 2023 hedefiyle cumhuriyete kendisini cumhuriyet
düşmanı sananları çatlatacak bir bağlılıkla sahip olduğunu işaret ediyorken,
2071 hedefiyle öykünün bir “Türklük
öyküsü”nden başka bir şey olmadığını, olamayacağını taahhüt eder.
Erdoğan’ın Türkçeden başka resmi dil olamayacağına dair vurguları, Kürtlerin
Kürtçe eğitim öğretim alamayacaklarına dair kesinlemeleri, onun cumhuriyetin
Türkler için öngörülmüş nimetlerini, “gayri
Türk unsurlar” için öngörülmüş külfetlerini itirazsız benimsediğinin
sayısız göstergelerinden birkaçı. AK Parti iktidarı, cumhuriyetin kuruluşundaki
yapısal sorunların yarattığı mağduriyetlerden, sadece bir mağduriyetin kısmen
düzeltilmesiyle yetinmekten başka bir şey yapmadı, yapmayacak da. O,
cumhuriyetin din ve dindarlık konusundaki adı “laik” kendisi sadece ters
çevrilmiş bir teolojiden ibaret olan kurumunu, cumhuriyetin yeni lehdarları
için kullanışlı hale getiriyor sadece.
Cumhuriyet için kaygılananlar rahat olsunlar, cumhuriyet,
lehdarlarının değişmesiyle yıkılmaz. Demokrasi, eşitlik, özgürlük, adalet ve
insan hakları diyecekseniz, onlar olmadan kuruldu, onlar olmadan gidebilir,
gittiği yere kadar. (18 Aralık 2012, Radikal)
Yorumlar
Yorum Gönder