Bin polis operasyonlarda çocuklar gibi şendik!
En çok konuşulup tartışılanı
Cizre olan olağanüstü hal uygulamaları sadece Kürdistan'a özgü
değil. Daha doğrusu, diyaspora Kürtleri olağanüstü hal
uygulamalarından muaf değil.
Manisa'dayız. Fevzi Çakmak
Mahallesi'nde.
Haber şöyle, Hürriyet gazetesinden:
"Manisa Emniyet Müdürlüğü
seçim güvenliğini sağlamak amacıyla bin polisin katıldığı
operasyonda kahvehanelerde GBT sorgusu yaptı. Polis, Fevzi Çakmak
Mahallesi’nin tüm giriş ve çıkışlarını kontrol altına
alarak, araçları tek tek inceledi."
Yok, derdim haberi, gazeteyi eleştirmek
değil esasen. Fakat, polisin öne sürdüğü "seçim
güvenliğini sağlamak amacı" eleştirisiz, tartışmasız
kabul edilmiş, belirtelim. Yine belirtelim, "giriş ve
çıkışlarını kontrol altına" almış ise polis, bize
"giriş ve çıkışların kontrol altına olmadığı"
iması bihakkın zihinlere yerleştirilmiş demektir. Ürün
yerleştirme var ya, onun ideolojik içerik yerleştirme versiyonu,
neyse.
Araçları tek tek incelemiş. Hepsini
mi? Garajdakiler filan dahil mi? Bilmiyoruz.
Karşına TOMA çıkarsa...
Devam ediyor, biz de ediyoruz:
"Çoğunlukla HDP’li
vatandaşların yaşadığı mahalleye giren polis, kahvehanelerin
tümündeki vatandaşlara GBT sorgulaması yaptı. Uzun namlulu
silahlarında yer aldığı operasyona TOMA da eşlik etti.
Karşılarında çok sayıda polis ve TOMA’ları gören mahalle
sakinleri şaşkınlıklarını gizleyemedi. Yapılan açıklamada
operasyonların seçim güvenliği için yapıldığı belirtildi."
Kahvehanelerin tümündeki vatandaşlar?
Yoldan geçenler, dükkan önünde oturanlar yırtmış mı GBT'den?
Bilmiyoruz.
Karşılarında çok sayıda polis ve
TOMA görenler, şaşırmasın da ne yapsın? "Seçimden önce
karşında TOMA görürsen şaşırma" diye bir söz mü var?
Sadece şaşırmış mı? "Ne
yapıyorsunuz siz arkadaş" diyen olmuş mu? Olmamıştır, ne
yapıldığını, niye yapıldığını biliyordur. Zaten şaşırsa
şaşırsa ancak onlar şaşırır, üzülse üzülse sadece onlar
üzülür, başkasına ne? O mahalleden olmayan bin yaşasın. O
mahalleden başka yere gitmeyen polis de bin yaşasın.
Devlet konuşurken herkes susar
"HDP'li vatandaş"lar. HDP'li
vatandaş? Kürt demek hep zor. Bir de ayıbına gitmiş olmalı,
ajansın, gazetenin filan... Ama hakkı var ajansların da,
gazetelerin de bir yerde: HDP'li olmayan Kürtler böyle işlerden
muaf. En azından Kürt illerinin dışında yaşayanlar. Kürt
illerinde yaşayanlar? "Bu HDP yüzünden geliyor hep başınıza
bak bunlar" deniliyor. Devlet böyle konuşur. Lafı anlamayanı
köpeğe de ısırtır. "Ben devletim, ısırtırım"
icabında. Devlet konuşurken herkes susar, hele Kürtlere
konuşuyorsa, susmayan Kürt sayılır; o da olmadı "HDP'li
vatandaş" olur.
Başka gazetelerin sitelerinde, başka
ajansların sitelerinde de var haber. Oralarda başka ayrıntılar
veriliyor: Polis, uzun namlulu silahla mücehhez. Kasklar yerinde.
Coplar eksik değil. Sokak aralarında dolaşmışlar. Süre ne
kadar? Bilmiyoruz.
HDP'li vatandaşa, Kürt'e mektup
yazılıyor. Hani il ilçe belediye başkanı gözaltına alınan,
tutuklanan, görevden uzaklaştırılan HDP. Hani genel merkezi
yakılan, yakanların serbest kaldığı HDP.
Vatandaşlık da bir yere kadar
"HDP'li vatandaş"a ne
deniliyor? Vatandaşlık hakları bir yere kadar: İktidar partisi
olmadı, muhalefet partileri var. CHP'sidir, MHP'sidir, Saadet'idir.
Bak onlara oy verenlere bir şey diyor muyuz? Muhalefetten muhalefet
beğen, ama gidip gidip HDP'yi beğenme. Ala.
Ses çıkmıyor. Kıyamet kopması
gerekir, ses çıkmıyor. Manisa'daki mahallede ne varmış? Hendek
mi kazılmış? Özyönetim mi ilan edilmiş? Öyleyse hava harekatı
da gerekebilir, maazallah! Güvenlik güçleriyle çatışmaya mı
girilmiş? Kendi kendinin kafasına silah dayayıp, "HDP'ye oy
vermezsem kendimi öldürürüm" diye baskı mı yapmış? Yok,
"HDP'li vatandaş" olunmuş. Vatandaşların seyahat
hürriyeti vardır, nedensiz sebepsiz hürriyetinin kısıtlanmaması
mecburiyeti vardır. Ama vatandaşsa. HDP'liyse, vatandaşlıktan
çıkmış gibi olur.
1000, yani çok, pek çok
1000, yani çok, pek çok
Bir güzel ayrıntı daha var. Mesaj
kaygılı devletimizin güzel mesajlarından "1000 polis"le.
Sahiden 1000 midir? Ajans muhabiri saymış mı? Yoksa Emniyet
kaynakları söylemiş o yazmış mı? Söylemiştir. Durduk yere
"1000 polis" denilmez.
Nedir 1000? Bin? Sadece bir "sayı"
değil, bir mecazdır. "Sonsuz" anlamında kullanırdı çok
çok eskilerde. Devlet 1000 kere söylemiş HDP'li olmayın diye,
olmuşlar, o zaman al sana 1000 polis. Bin dereden su getirmeye gerek
yok, muhtarlara atılan nutuklarla uslanmayanın hakkı 1000 polis.
Şiir de var, bin sayısına yaslanmış. Şöyle mi okudular sabah:
Bin polis operasyonlarda çocuklar gibi
şendik
Bin polis o gün dev gibi Kürt seçmeni
yendik
Yorumlar
Yorum Gönder