BİR ZULMÜN KRONOLOJİSİ: ROBOSKİ
28 Aralık 2011: Saat 21.37 ile 22.24 arasında Türk savaş uçakları sınır boyundaki bir grubu bombaladı. İlk bilgilere göre can kaybı 35 idi. Sonradan 34 kişinin yaşamını yitirdiği anlaşıldı.
29 Aralık 2011: Ana akım medyanın TV kanalları ve
gazeteleri olayın üzerinden 12 saat geçtikten sonra ve elbette TSK’dan yapılan
açıklamanın ardından haberi verebildi.
TSK açıklaması şöyleydi: “Bölgenin teröristler tarafından sıkça kullanılan bir yer olması ve geceleyin hududumuza doğru bir hareketin tespit edilmesi üzerine hava kuvvetleri uçakları ile ateş altına alınması gerektiği değerlendirilmiş ve saat 21.37-22.24 arasında hedef ateş altına alınmıştır.”
Aynı gün AK Parti yetkilisi Hüseyin Çelik, “Uludere bir operasyon kazasıdır” dedi. Çelik’in bir soruya gülerek yanıt vermesi tepki toplamıştı. Çelik, hem gerçekler araştırma sonucu çıkacak diyor, hem de “Bu bir kazadır” diyerek sonradan mahkemelerin alacağı kararları ilan ediyordu.
Başbakan Erdoğan ise şu açıklamayı yaptı: “Bir grubun olması daha önce Gediktepe ve Hantepe baskınlarında silahlar katırlarla taşınmasını hatırlatıyor. O zaman da niye bunlara müdahale edilmemişti denilmişti.”
TSK açıklaması şöyleydi: “Bölgenin teröristler tarafından sıkça kullanılan bir yer olması ve geceleyin hududumuza doğru bir hareketin tespit edilmesi üzerine hava kuvvetleri uçakları ile ateş altına alınması gerektiği değerlendirilmiş ve saat 21.37-22.24 arasında hedef ateş altına alınmıştır.”
Aynı gün AK Parti yetkilisi Hüseyin Çelik, “Uludere bir operasyon kazasıdır” dedi. Çelik’in bir soruya gülerek yanıt vermesi tepki toplamıştı. Çelik, hem gerçekler araştırma sonucu çıkacak diyor, hem de “Bu bir kazadır” diyerek sonradan mahkemelerin alacağı kararları ilan ediyordu.
Başbakan Erdoğan ise şu açıklamayı yaptı: “Bir grubun olması daha önce Gediktepe ve Hantepe baskınlarında silahlar katırlarla taşınmasını hatırlatıyor. O zaman da niye bunlara müdahale edilmemişti denilmişti.”
Yani dönemin başbakanı Erdoğan, bombalanmasından hiç rahatsız değildi,
bombalanmasa rahatsız olacaktı.
2012
5 Ocak 2012: Uludere
Başsavcılığı, Roboski katliamına ilişkin soruşturmada gizlilik kararı aldı.
6 Ocak 2012: Katliamda yakınını
kaybeden 6 kişi gözaltına alındı
9 Ocak 2012: Gülyazı Sınır Alay Komutan Vekili Jandarma Albay Hüseyin Onur Güney görevinden alındı. 17 muvazzaf askere de soruşturma açıldı. Bu tasarrufların nedeni “sınır kaçakçılığına göz yumma”ları, yani görevi ihmaldi.
11 Ocak 2012: TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde Uludere Alt Komisyonu kuruldu.
16 Ocak 2012: Bombardımandan kurtulan üç kişi, Gülyazı Alay Komutanlığı’nda “pasaport yasasına muhalefet”, “sınırı yasadışı yollarla ihlal” ve “ülkeye sınırdan kaçak mal sokma” suçlarından ifade verdi.
2 Şubat 2012: Şırnak Valiliği’nin hesabına, ölenlerin ailelerine verilmek üzere 123’er bin lira para yatırıldı. Paranın yatırılacağı açıklaması yapıldığı andan itibaren aileler, parayı istemediklerini, çocuklarının katillerinin yargılanmasını istediklerini açıkladı.
4-6 Şubat 2012: Komisyon üyeleri Roboski’de incelemeler yaptı.
16 Şubat 2012: Komisyon üyeleri, katliam öncesinde çekilen Heron görüntülerini izledi. Yorumları: “Görüntüler çok net. Göz göre göre ölmüşler.”
29 Şubat
2012:
Ferhat Encü, “Uludere kaymakamına saldırı” suçlamasıyla gözaltına alındı.
1 Mart 2012: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Uludere’de kasıt yok” dedi. Zamanla bunu söylemeyen AK Partili kalmadı.
10 Mart 2012
Ferhat Encü,
okuduğu Çukurova Üniversitesi’nde gözaltına alındı. Suçlama yine kaymakama
saldırı.
5 Nisan 2012: Genelkurmay komisyona 7 sayfalık döküman gönderdi. Buna göre her şey kurallara göre olup bitmişti. Zaten, Meclis’e de bilgi veremezlerdi. Malum, devletimizin sırları çoktur. Adaletsizlik hariç.
16 Mayıs 2012: Wall Street Journal (WSJ) Roboski katliamındaki hava bombardımanı öncesinde ABD’nin insansız hava aracı Predatör’den görüntü alındığını yazdı.
18 Mayıs 2012: Genelkurmay, WSJ haberini yalanladı, “Olayda grubun ilk görüntü tespiti Türk Silahlı Kuvvetlerine ait İnsansız Hava Aracı tarafından yapılmıştır” dedi.
Gazete, Erdoğan’ın yalanlaması üzerine haberinin doğru olduğunu vurgulardı. “Kaynağımız, ABD Savunma Bakanlığı” bilgisini verdi.
22 Mayıs 2012: CHP Milletvekili Mahmut Tanal, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Necdet Özel hakkında Ankara’da suç duyurusunda bulundu.
23 Mayıs 2012: Dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, bombardımanın emrini, “Ankara’da Hava Kuvvetleri’nde görüntüleri analiz eden komutanların verdiğini” söyledi. Şahin, şunları eklemeyi de ihmal etmedi:
5 Nisan 2012: Genelkurmay komisyona 7 sayfalık döküman gönderdi. Buna göre her şey kurallara göre olup bitmişti. Zaten, Meclis’e de bilgi veremezlerdi. Malum, devletimizin sırları çoktur. Adaletsizlik hariç.
16 Mayıs 2012: Wall Street Journal (WSJ) Roboski katliamındaki hava bombardımanı öncesinde ABD’nin insansız hava aracı Predatör’den görüntü alındığını yazdı.
18 Mayıs 2012: Genelkurmay, WSJ haberini yalanladı, “Olayda grubun ilk görüntü tespiti Türk Silahlı Kuvvetlerine ait İnsansız Hava Aracı tarafından yapılmıştır” dedi.
Gazete, Erdoğan’ın yalanlaması üzerine haberinin doğru olduğunu vurgulardı. “Kaynağımız, ABD Savunma Bakanlığı” bilgisini verdi.
22 Mayıs 2012: CHP Milletvekili Mahmut Tanal, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Necdet Özel hakkında Ankara’da suç duyurusunda bulundu.
23 Mayıs 2012: Dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, bombardımanın emrini, “Ankara’da Hava Kuvvetleri’nde görüntüleri analiz eden komutanların verdiğini” söyledi. Şahin, şunları eklemeyi de ihmal etmedi:
"Yanlıştan doğru sonuç çıkmaz. Bu vatandaşlarımız kaçakçılık yaparken
vurulmuştur. Sağ yakalansalar kaçakçılıktan yargılanacaklardı. Kaçakçılık olayı
gölgede kaldı. O bölge KCK’nın kontrolünde olan bir bölgedir. Bölücü terör
örgütünün sıktığı kurşun, giydiği giysi ve ayakkabı parayla alınıyor. Bu
gençler figüranlardır. Filmin baş aktörleri vardır. BDP bu olayın parçası
durumundadır. Kaçakçılık emrini bizzat BDP veriyor. O insanlara kaçak malı
veren PKK terör örgütüdür. Kaçakçılığın rantını elde eden KCK terör örgütüdür.
Filmin bütününe bakılınca özür dilenecek bir şey yoktur."
26 Mayıs 2012: AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Ben sezaryenle doğuma karşı olan bir Başbakanım ve bunların özellikle planlı yapıldığını biliyorum. Bunun, bu ülke nüfusunun artmaması için atılan adımlar olduğunu biliyorum. Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum ve bu ifademe karşı çıkan bazı çevrelere, medya mensuplarına da sesleniyorum; yatıyorsunuz, kalkıyorsunuz Uludere diyorsunuz. Her kürtaj bir Uludere’dir diyorum’’ dedi.
Ferhat Encü, bir açıklamaya katılmak üzere geldiği Ankara’da yine gözaltına
alındı.
19 Temmuz
2012: Ferhat Encü bu defa Şırnak’ta gözaltına alındı.
5 Ağustos 2012: Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı, Wall Street Journal’ın haberini doğruladı, Predatör’lerin de olaydan önce görüntü aldığını ve görüntülerde köylülerin seçildiğini açıkladı. Yani “terörist” yoktu zaten!
16 Ağustos
2012: Ferhat Encü yine gözaltına alındı.
14 Aralık
2012: Başbakan Erdoğan, partisinin vekillerinden BDP ağzıyla konuşmamalarını
istedi. BDP'nin Uludere'ye Roboski dediği anımsatılarak, "Oranın adı
Uludere. Roboski ne demek?" dedi. Uludere'de yaşamını yitirenlerin
ailelerinin hesaplarına 100 bin lira yatırıldığını anımsatan Erdoğan,
"Normalde 20 bin lira yatırılırken biz 100 bin lira yatırdık. Geçmişte
kaçakçılık var, niye müdahale edilmiyor diye eleştiriliyorduk" diye
konuştu.
26 Aralık 2012: Meclis Uludere Alt Komisyon Başkanı AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener, 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayda Genelkurmay’ın talimat vermiş olabileceğini açıkladı. Şener, olayda “kasıt bulunmadığını” ancak “zincirleme hata” olduğunu dile getirdi. Şener, soruşturma sırasında Genelkurmay’ın olayla ilgili tüm belgeleri komisyonla paylaşmadığını belirtti.
26 Aralık 2012: Meclis Uludere Alt Komisyon Başkanı AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener, 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayda Genelkurmay’ın talimat vermiş olabileceğini açıkladı. Şener, olayda “kasıt bulunmadığını” ancak “zincirleme hata” olduğunu dile getirdi. Şener, soruşturma sırasında Genelkurmay’ın olayla ilgili tüm belgeleri komisyonla paylaşmadığını belirtti.
29 Aralık
2012: BDP Eşbaşkanları Demirtaş ve Kışanak’ın, Roboski Katliamı için
Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) yaptıkları başvuru işleme alındı.
Soykırım, insanlığa karşı suçlar ile savaş suçlarına bakan UCM’den Demirtaş ve
Kışanak’a gönderilen yazıda; başvurunun işleme alındığı, çıkacak kararın
kendilerine iletileceği belirtildi.
2013
28 Mart 2013:TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, “Bu işte kasıt bulunamadığı” şeklindeki alt komisyon raporunu kabul etti.
Komisyon raporundaki iki muhalefet şerhi dikkat çekiciydi. O zamanın BDP/Blok milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve CHP milletvekili Levent Gök. Kürkçü, raporda soruların yanıtsız kaldığını belirtiyor, Gök de F-16 bombardımanıyla yurttaş öldürülmesinin en ağır yaşam hakkı ihlali olduğunu dile getiriyordu. Gök, devletin özür dilemekte çok geç kaldığını da belirtiyordu.
11 Mayıs
2013
Roboski’nin 500’üncü günü. Katliam mağduru köylüler, 15 No’lu sınır taşına
giderek kaybettikleri canlarını andı.
11 Haziran 2013: Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 1.5 yıllık süreden sonra Roboski katliamıyla ilgili soruşturma dosyasında kendisini yetkili ve görevli saymadığını ilan etti. Dosyayı da Genelkurmay Askeri Savcılığı’na yolladı. Savcılığın yorumu, ilk gün hükümet yetkililerinden gelen açıklamayla aynıydı: “Bu bir kaza.”
20 Haziran 2013: Roboskili ailelerin avukatları, Diyarbakır Savcılığı’nın görevsizlik kararına ve dosyayı askeri savcılığa yollamasına itiraz etti.
18 Haziran 2013: Roboski’nin 500’üncü gününde katliam
yerine karanfil bırakan 32 aileye Pasaport Kanunu’na muhalefetten üçer bin lira
ceza verildi. Biri 11 yaşında, 120’yi aşkın kişi ifade için savcılığa çağrıldı.
27 Haziran 2013: Savcılık, ailelerin avukatlarının itirazlarını reddetti. Özetle, “Yetkisizlik ve görevsizlik kararlarına itiraz hakkınız yok” dedi.
10 Ekim 2013: BDP’nin Uludere Araştırma Komisyonu kurulması talebi TBMM Genel Kurulu’unda oylandı; yeter sayıya ulaşılamadığı, yani 139 milletvekili olmadığı için komisyon kurulamadı.
Aynı gün,
sınır ötesi harekat için yetki tezkeresi oylandı; iktidara ikide bir “Roboski’nin
hesabını ver” diyen CHP’liler tezkereye, “terörle mücadelede TSK’ya destek”
özetli gerekçelerle evet oyu verdi.
2014
19 Ocak 2014: Ortasu
(Roboski) ve Gülyazı (Bujeh) köyüne operasyon. Yedi kişi gözaltına alındı. Köy
halkının protestoları fayda etmedi.
7 Ocak 2014: Roboski'de
34 sivilin bombalanarak öldürülmesiyle ilgili Askeri Savcılık takipsizlik'
kararı verdi. Gerekçe belliydi: “TSK personeli TBMM ve bakanlar kurulu
kararları çerçevesinde, Genelkurmay'ın onayıyla hareket etmiştir.”
9 Ocak 2014: Katliam’da
11 akrabasını kaybeden Ferhat Encü’ye, jandarmaya hakaretten dört yıla varan
hapis cezası talep edildi.
20 Ocak 2014:
Irak sınırına tel örgü çekilmesini protesto eden Roboskili (Uludere) köylülere
sabah baskını yapıldı. İki köyü çeviren jandarma, saat 04.00’te evlere girerek
arama yaptı. Aralarında katliamdan kurtulan Servet Encü’nün de olduğu yedi
köylü gözaltına alındı.
26 Ocak 2014: Katliamda
can veren Nadir Alma’nın ailesine, Nadir’in 2003’te işlediği kaçakçılık
“suç”undan kesilen 8 bin 403 lira ceza tebliğ edildi. Böylece “miras yoluyla
ceza intikali” icadına da imza atılmış oldu.
24 Mayıs 2014:
Roboskili bazı aileler, Soma'da maden faciasında vefat eden
işçilerinin mezarlarını ziyaret etti. Mezarlık çıkışında aileler adına açıklama
yapan Veli Encü, Soma'da yaşanan acının bir benzerini yaşadıklarını belirterek,
"Rızıklarını kazanmak için şehit düşen kardeşlerimizin mezarlarını ziyaret
ettik" dedi.
11 Haziran 2014: Askeri
mahkeme, takipsizlik kararına itirazı reddetti.
25 Haziran 2014: Askeri
Savcılığın verdiği takipsizlik kararına itiraz eden Askeri Hâkim Pürtaş,
kararın kamu vicdanını tatmin etmeyeceğini dile getirdi. Pürtaş, “kararın
adalet duygusuna ve devlete zarar vereceğini” söyledi.
8 Temmuz 2014: Ankara
Başsavcılığı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel aleyhinde, “adli yargılamayı etkileme" ve
"soruşturmanın gizliliğini ihlal”den yapılan suç duyurusu konusunda
takipsizlik kararı verdi.
18 Temmuz 2014:
Askeri Savcılığın Roboski katliamıyla ilgili takipsizlik kararına itirazın
reddedilmesi üzerine yüzlerce avukat Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel
başvuru yaptı. Avukatların mahkeme önündeki fotoğrafı, hukuk yokluğunun
gösterisi gibiydi.
23 Eylül 2014: 34
kişinin hayatını kaybettiği Roboski katliamının 1000'inci gününde anma için
"Sınırları tanımıyoruz" sloganıyla katliamın yaşandığı 15 nolu sınır
taşına giden Roboskili ailelere askerler gaz bombalarıyla saldırdı. Yoğun gaz
bulutunun etkisinden kurtulmak için ilk anda etrafa yayılan aileler,
kendilerine müdahalede bulunan askerlere karşı kendilerini taş atarak savundu.
25 Kasım 2014 Dönemin
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, şu açıklamayı yaptı:
“MİT tarafından gönderilen yazılar ve üst düzey MİT görevlisi
tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri telefonla bizzat aranarak, Bahoz Erdal’ın
hudut hattını geçmekte olduğu bildirilmiştir. Silahlı Kuvvetler’in yetkilileri,
bilginin doğru olup olmadığını defaatle sormasına rağmen, MİT yetkilisi ısrarla
bilginin doğruluğunu teyit etmiştir. Sonuçta, MİT’ten gelen birden fazla resmî
istihbarat raporları ve telefon bilgileri üzerine maalesef Uludere olayı
yaşanmıştır.”
İdris Naim Şahin, silahlı çatışmalar, Van depremi ve Roboski
günlerindeki sözleriyle AK Parti’nin sağ kaynaklarının neler olduğunu ve nereye
kadar uzanabileceğini de ifşa ediyordu. Taksim Meydanı’ndaki Hocalı mitinginde
Ermenilere hakaret eden pankartların önündeki şehvetli konuşmaları, iktidar
partisinden ya da hükümetten herhangi bir kimse tarafından eleştiriyi bırakın,
düzeltmeye değer bile bulunamayacaktı. Yolları iktidarla ayrıldıktan sonra
yaptığı bu açıklama, iktidar-Gülen cemaati kavgasında cemaat lehine zayıf bir
delil oluşturmaktan öteye gitmeyecekti. Çünkü Roboski ile zulüm tarihine özel
bir kayıt daha düşülen Kürt meselesine bakışta devlet partilerinin ortak
paydasının çok geniş olduğu bir sır değildi.
NOT
Bu kronoloji, bir gazetecinin vakayı takip için tuttuğu kişisel notlarından
ibarettir. Ne eksiksiz olma, ne doğru olma iddiası taşır. Kronolojiyi mükemmelik
iddiasıyla değil, zulme karşı direniş için hafızanın önemine inançla
yayınlamaya cesaret ediyorum.
Eksiklik ve hatalarını gideren dost ve yoldaşlara kalbi selamlar.
Yorumlar
Yorum Gönder