Kenan Evren'e ne soracaksınız?
Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya, 12 Eylül darbe beşlisinden
kalan son iki isim. Yargılanacaklarmış. İyidir. Yargılansınlar. Fakat
yargılanabilirler mi?
Hukuken yargılanabilirler. İnsanlığa karşı birden fazla,
Türkiye’ye, Türklere, Kürtlere ve ikisinin sosyalistlerine karşı binden fazla
suç işlediler. Yargılanmalılar da. Fakat onları yargılayabilecek hukuk ve yargı
makamı var mı sahiden?
24 OCAK NEDİR?
12 Eylül 1980’e gelmeden önce bir tarihe bakmalı: 24 Ocak
1980. 12 Eylül aslında tek gündür, üç ayrı gün gibi görünse de. 2 Ocak’ta
muhtıra verildi, 24 Ocak’ta en büyük neoliberal programlardan biri olan (pogrom
deseydim dilim sürçmüş olmazdı) iktisadi kararlar alındı.
12 Eylül’de toplumun, solun yolunu kesen generaller işte bu
kararların bekçileriydiler. Has adamları da ekonomiyi teslim ettikleri Turgut
Özal’dı. Hani şu Başbakan Erdoğan’ın kendi soykütüğünü sıralarken sık sık yad
ettiği başbakan, cumhurbaşkanı.
24 Ocak kararlarını yargılayamayacak bir iktidar 12 Eylül’ü
yargılamış olmaz. O kararları savunan o generalleri de savunur. Ekonomik aklın,
ekonomik rasyonelin, siyasi akıldan üstünlüğünün ilanıdır o kararlar. Bugünkü
vahşi “tüccar siyaset”i yaratan kararların ebeliğinden ve bekçiğilinden başka
ne yapmış Kenan Evren? Bugün üstünde tepinilen, yanına din ve etnik savaş
eklenerek örtülenmeye çalışılan sınıfsal uçurumların mimarı o, oturduğunuz evin
mimarı.
ANAYASA’YI KİM YAPTI?
Mesele sadece 24 Ocak değil, sorulara devam edelim:
Kenan Evren’i, Kenan Evren’in yaptığı anayasayla ve onun tesis
ettiği hukukla mı yargılayacaksınız? Onun tahkim ettiği DGM’lerle mi? Adını
değiştirdiğiniz diye DGM’ler değişti mi? Özel yetkili mahkemeler, DGM ve
sıkıyönetim mahkemelerinin toplamı değil mi?
Kenan Evren’i, Kürtleri savaşa iten idari, hukuki ve
söylemsel saldırganlığı nedeniyle mi yargılayacaksınız? “Tek vatan, tek bayrak,
tek dil” sloganını atmasını mı suçlayacaksınız, aynı sloganı atıyorken
kendiniz? Genelkurmay Başkanınız Kürtçe konusunda daha dün Kenan Evren’in duysa
gözlerinden öpeceği cümleyi sarf etmedi mi? Onu da birlikte yargılar mısınız?
KCK, FAİLİ MEÇHUL ve
YARGISIZ İNFAZ
Diyarbakır cezaevindeki zulmü sorarken, politikaya bulaşan
bütün Kürtleri ve onlarla dayanışmaya çalışan Türk sosyalistlerinin bugün neden
hapse atıldığını da ona mı soracaksınız? Solun her türünü toplumun kılcal
damarlarından temizlemek için canla başla kanla çalışmış Kenan Evren’e, İdris
Naim Şahin’in arkaik komünizm düşmanlığını da soracak mısınız duruşmalarda? Bugün
aynı şeyleri yapıyorken, sola, muhalefete ait nerede kıpırdayan ne varsa her
tür silahla tepesine biniyorken, ona neyi soracaksınız? Neden daha erken
yapmadığını mı?
Faili meçhul dosyalarını açmadan neyi soracaksınız? O size
sormayacak mı, niye dosyaları açmıyorsunuz o zaman diye? “Teröristtiler,
vurduk” diyecek size; siz Uludere’den sonra özetle sadece, “Terörist sandık,
vurduk” demediniz mi? Duruşmada yanındaki sandalyeye mi oturacaksınız?
Cezaevindeki Türk-Kürt sosyalistleri, akademisyenleri,
gazetecileri mi soracaksınız? “
DİN DERSLERİ
Neyi soracaksınız, onun mecburi hale getirdiği din
derslerinin halen mecbur olduğu yerde? Onun Alevi köylerine diktiği camileri
niye küçük yaptığını mı? Maraş’ı soracaksanız mesela, Maraş’ı anmak
isteyenlerin neden şehre alınmadığını kime soracaksınız?
Meydanlarda iple dolaşırken, “Neden asmadınız” diye
milliyetçi kin pompalarken, Kenan Evren’e idamların hesabını mı soracaksınız?
Aylarca hücrelere tıkılmış mahkûmları sorarken, cezaevinde hastalıkta ölenleri,
tecrit tutulanları soracak mısınız?
OY ORANI
Daha sayılacak çok şey var: Sansür, emek örgütlerinin
tasfiyesi, muhalifleri işsizleştirme, bugün gözbebeğiniz saydığınız YÖK… Bütün
kurumlarına sahip çıktığınız birini niçin yargılıyor olabilirsiniz ki?
Darbeciler, demokrasiyi getirmek için yargılanır, götürmek
için değil. Kenan Evren anayasasının aldığı oy oranıyla hep övündü. Demokrasiyi
sadece oy oranı sayanların da atasıdır o.
E peki niye çıkarılıyor Kenan Evren mahkemeye?
Basit bir nedenle, işi bitmiş tetikçiyi çöpe atmak suretiyle
maddi, manevi cineyetlerinin yükünden arınmış gibi yapmak için:
“Çıkarları tehlike altındayken, büyük mafya babaları, dün
kendileri için hizmet edenlere karşı acımasız olmasını bilirler. Medeniyet
mecbur bırakır.” (Alain Badiou, Tarihin Uyanışı s. 184, Monokl yayınları)
NOT:
Uludere’de “gizlilik” kararı alındı. Ne diyorlardı? “Her
şeyi araştıracağız, bakacağız.” Ne demiş oluyorlar gizlilik? “Bakacağız ama siz
göremeyeceksiniz.”
(6 Ocak 2012, Radikal, Radikal)
Yorumlar
Yorum Gönder