Kayıtlar

Ocak, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KIRIKLAR-49

İki ölüm var Baştan beri iki ölüm İlk canlının biri Biri son Yaşattı  ilki Her canlıyı İkincisi  Yaşar her canlıda Böyle böyle döner dünya Canla cansız arasında ................................... KIRIKLAR... TOPLU HALDE OKUMAK İÇİN 50'Sİ BİYERDE

Zizek: Filozofun reel politik hali

Resim
Salvoj Zizek bir süredir Türkiye’yi komşu kapısı yaptı. Hoş gelmiş, sefalar getirmiş. Gelip gitsin. Faydası var, ziyanı yok. Memleket görür, ufku açılır. Bize de konuşulacak laflar bırakır. Nitekim Zizek son gelişlerinde Türkiye’nin ve bölgenin tarihi-politik meselelerine dair ilginç cümleler kurdu. Kursun, filozofların tarihi politik meselelere girmesi iyidir, güncelde söz alması iyidir. İlginçlik burada değil. İlginçlik kurduğu cümlelerde. İlk güzel cümlesi, Balkanlar için bir Osmanlı önermesiydi, dahası Avrupa için Osmanlı deneyiminin model olabileceğini söyler gibi de oldu. Bu son gelişinde Kürt meselesine de girdi, buradaki cümlesi de ilginçti: “Kürtler dört ülkeye bölünmüş. Türkiye Cumhuriyeti’nde birleşebilirler.” Cümlelerin ilginçliği, filozofun politikaya bulaşmasıyla ilgili değil; aksi daima şaşırtıcı olmalı. Felsefenin sözü daima politiktir, politikaya dairdir. Filizoflar, evet, politikacılardır, katıksız hem de. Uzun vadenin politikacıları. Güncel, aktüel meselelere d

KIRIKLAR-50

Yorgunluğuna yaslandı Dağ yolcusu Kertenkelede gördü Kayaların neşesini Arıda çiçeğin... “ Ben ölmeye geldiydim” Dedi uyumadan önce Gölgenin sevincinde “ Hep doğruyor oysa Deniz gibi dağ da.” Yol da değişti O uykuda Yolcu da ...................................... KIRIKLAR-TOPLU HALDE

Jameson meydan okuyor

Resim
Amerikalı Marksist düşünür Fredric Jameson Varoluşçuluk batıda ve batıyı izleyen ülkelerde düşünce dünyasını derinden sarsan bir moda olduğu sıralarda genç bir adamdı. Gençliği ve olgunluk çağları, varoluşçuluğun yerini yapısalcılık, ardından yükselen post-yapısalcılık ve post-modernizmin alışına denk düşer. Fransız filozof Alain Badiou’nun “yeni sofistler” dediği post-yapısalcı yangın ortalığı kasıp kavurduğunda Jameson ve (bazıları bazı yönleriyle yapısalcılar ya da post-yapısalcılar arasında sayılan) Louis Althusser, Ernest Laclaou, Terry Eagelton, Jürgen Habermas gibi düşünürler teorik itirazlarını yükselten isimlerdi. Jameson, hem aynı düşünsel cephede yer aldığı bu isimlerle hem de post-yapısalcılarla kıyasıya bir mücadele içinde eserini hazırlamış bir düşündürdür. İngiliz-Amerikan düşünce dünyasını ören üç ana ipliğin ampirist, pragmatist ve mantıkçı-pozitivist ekollerin karşısına, Avrupai düşüncelerle çıkar. Onun, İngiliz-Amerikan düşünce dokusuna Avrupa aşısı yapan en ye

Kara Işıltılı Kareler-8

Afedersiniz ama sorun 'biz'de değil mi?

Resim
“Bizde ayrımcılık olmaz. Bizde ırkçılık olmaz. Bizim kültürümüz, tarihimiz, dinimiz bunlara karşı. Biz yüzyıllardır çeşitli milletler hep birlikte yaşadık. Biz hoşgörü toplumuyuz… Biz…” Doğru mu bunlar? Bakalım. BİR SPİKER Bir spiker (Müge Anlı) Van depreminden sonra şunları söyledi: “Herkes haddini bilecek. Yeri geldi mi taş atacaksın, Mehmetçik’i kuş avlar gibi avlayacaksın sonra zor günlerde canım cicim deyip, yardım isteyeceksin. O polisler hemen yardımına koştu oradakilerin. O taş atanların eli kırılsın. Askerlerimize polislere zeval vermesin.” Suç duyurusu yapıldı. Savcılık takipsizlik verdi bu hafta. Yani artık herkes, örneğin bir savcı da bu sözleri rahatlıkla söyleyebilir. Devlet, hükümet yetkilileri hep “Biz PKK ile Kürt yurttaşlarımızı ayırıyoruz” diyor. Spikerin sözlerinde ayrılıyor mu? “Taş atan ve Mehmetçik’i kuş gibi avlayan” kim? “Kürt yurttaşlar” mı, “PKK’lılar” mı? Van depreminde evi başına yıkılıp yardım çağrısı yapan kim, “Kürt yurttaşlar” mı, “PKK’l

Kara Işıltılı Kareler-7

........................................ Kara Işıltılı Kareler-13 Kara Işıltılı Kareler-12 Kara Işıltılı Kareler-11 Kara Işıltılı Kareler-10 Kara Işıltılı Kareler-9 Kara Işıltılı Kareler-8 Kara Işıltılı Kareler-6 Kara Işıltılı Kareler-5 Kara Işıltılı Kareler-4 Kara Işıltılı Kareler-3 Kara Işıltılı Kareler-2 Kara Işıltılı Kareler-1 (Mayıs-Haziran 2007'de yazıldı. Tamamı 18 şiirdir. Cumartesi Şiir'de yayınlandı.  http://www.cumartesisiir.com/

Kenan Paşa çok mutludur! (12 Eylül iddianamesi üzerine)

Resim
Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın adlarının sanık hanesinde yazılı olduğu 12 Eylül iddianamesini nihayet gördük. “Hani yargılanamazdı, bak yargılanıyor işte” diyenlerin, diyeceklerin iddianameyi okumamış olduklarını varsayıyorum. Çünkü iddianame, yargılama için değil doğrudan yargılamama için yazılmış. Ne mi demek istiyorum? Gelin iddianamenin üzerinden adım adım gidelim. Uzun bir yazı olacak, ama uzun bir tarih var arkamızda; ona bakarsak yazı da iddianame de hayli kısa… Saded. ŞÜPHELİLER BU KADAR MI? İddianamenin “Şüpheliler” kısmında Ali Tahsin Şahinkaya ve Ahmet Kenan Evren isimleri var. Pek güzel. Güzel de dönemin sıkıyönetim komutanları nerede? Vali olarak, belediye başkanı olarak atanan askerleri nerede? Ceza ve tutukevlerini yöneten komutanlar nerede? İnsanların toplanıp işkence edildiği, sorgulandığı emniyet birimlerinin sorumluları nerede? Ölen öldü, tamam, ya kalanlar? Mesela darbenin başbakanı, emekli oramiral Bülend Ulusu beyefendi nerede? Çeşitli bakanlı

Kenan Evren'e ne soracaksınız?

Resim
Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya, 12 Eylül darbe beşlisinden kalan son iki isim. Yargılanacaklarmış. İyidir. Yargılansınlar. Fakat yargılanabilirler mi? Hukuken yargılanabilirler. İnsanlığa karşı birden fazla, Türkiye’ye, Türklere, Kürtlere ve ikisinin sosyalistlerine karşı binden fazla suç işlediler. Yargılanmalılar da. Fakat onları yargılayabilecek hukuk ve yargı makamı var mı sahiden? 24 OCAK NEDİR? 12 Eylül 1980’e gelmeden önce bir tarihe bakmalı: 24 Ocak 1980. 12 Eylül aslında tek gündür, üç ayrı gün gibi görünse de. 2 Ocak’ta muhtıra verildi, 24 Ocak’ta en büyük neoliberal programlardan biri olan (pogrom deseydim dilim sürçmüş olmazdı) iktisadi kararlar alındı. 12 Eylül’de toplumun, solun yolunu kesen generaller işte bu kararların bekçileriydiler. Has adamları da ekonomiyi teslim ettikleri Turgut Özal’dı. Hani şu Başbakan Erdoğan’ın kendi soykütüğünü sıralarken sık sık yad ettiği başbakan, cumhurbaşkanı. 24 Ocak kararlarını yargılayamayacak bir iktidar 12 Eylül’ü ya

Kara Işıltılı Kareler-6

..................................................... Kara Işıltılı Kareler-13 Kara Işıltılı Kareler-12 Kara Işıltılı Kareler-11 Kara Işıltılı Kareler-10 Kara Işıltılı Kareler-9 Kara Işıltılı Kareler-8 Kara Işıltılı Kareler-7 Kara Işıltılı Kareler-5 Kara Işıltılı Kareler-4 Kara Işıltılı Kareler-3 Kara Işıltılı Kareler-2 Kara Işıltılı Kareler-1 (Mayıs-Haziran 2007'de yazıldı. Tamamı 18 şiirdir. Cumartesi Şiir'de yayınlandı. http://www.cumartesisiir.com/