Kayıtlar
Mart, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
10 işçi öldü. Allah sermayeye zeval vermesin!
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Milli sermaye vardır, milli işçi yoktur. İşçi işte, ne çıkardığı maden kadar, ne ördüğü duvar kadar, ne döktüğü kalıp kadar, ne taşıdığı yük kadar değerli. Kaza, kaza mıdır? Buna “Evet, kazadır” yanıtını versek bile, bir soru daha var: “Bazı kazalar niye hiç olmamış gibidir? Bazıları ulusu gözyaşı krizlerine sürüklerken?”
Beyoğlu'ndaki tüm kitapçıların kapandığı gün
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Pandora'nın feryadını duyunca hatırladım Vahan Usta'yı. Sessizce gitti. Sessizce satardı kitaplarını. O duvarın ruhuydu, oyun o gün bitti. Anayasa Mahkemesi, kentsel dönüşümün ikiz yasalarından ikincisinde bazı maddeleri iptal etti. Pek oralı olmadı kimse, “İşte hukuk. Adalet kazandı” filan başlıklarıyla kısa bir süre, bir günün yarısı kadar bir zaman içinde internet siteleri verdi haberi. O kadar. Karar hukuki miydi? Ne kadar hukukiydi? Bakmamız gereken yer iptal edilen yerler miydi daha çok, edilmeyen yerler mi ilgilenen olmadı. “Kentsel dönüşüm kötüdür” ezberiyle, “Kentsel dönüşüm ne güzel, yeni evlerden alıyoruz” zevki arasında gidip geliyor her şey. Bir de kasetler var. Kaset kaset üstüne yıktım iktidarı türküsü çağırılıyor bir yandan, öte yandan kasetle gelmedik ki kasetle gidelim manisi söyleniyor. Heyecanlı bir “süreç.” O kadar ki, “barış süreci”ne bile ilgi yok; kan akmamış akmamış demek kimsenin umurunda değil. Kentsel dönüşüme de ilgi aynı öyle: Biriler