Kayıtlar

Şubat, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kırıklar7

33 Sana bakma gözü Değil benim gözüm Sende bakma gözü Seninle bakma gözü Seni bakma gözü 34 Tavşan Korkusunu yazar Kara Kurt Açlığını okur Karda Örter Kızıl sayfayı Fırtına Hazır dünya Yeni yazışmaya 35 Nice yaz geçti Nice kış Nice yaşam Dağıldı, toplandı Toplanıp dağıldık biz de Sözlerle, sözcüklerle Ömrün mırıltısı Kardaki harflerde 36 Sürüyor gün Ne başı düşün Ne sonu Çiçeklenip solarken Alnının kayalıklarında dünya 37 Görmüş sayılmaz Kimse yaşamı Görmeden Sonbaharı 38 Yük hafifletir gibi Alıyor toprak Yeterince sevemediklerimizi Bunun için alamıyoruz Yığdığımız kesekten Diktiğimiz taştan Gözlerimizi 39 Kalem İhanette en sadık 40 Dil Bir hece Tek harfi Seslendirir insan Ömrünce 41 Tek günü var İnsanın Akşamla sabahı Sayıp dursa da 42 Boşluğa uzanıyorum Gidenin bıraktığı Uyanır mıyım diye Düşünde 43 Kesindir İki bahar Yazla kış Gelip geçen 44 Esinti ve dalga Kıpırtı ve ısı Yaşam diyelim Ve susalım İzlerken Bizi gereksinmeyen çevrimi 45 Güneş Bi

kırıklar6

28 Damgadır dünya Silinmez Siliniriz böyle, yavaşça Okurken bizi Birbirimize Birbirine yazılı İki dünya 29 Düş Yıldızlardan düşen Görmediniz mi yükseleni düşten? Çimenlerin yıldızı, benim dediğim Çimenlerin gözü, gören... Şarkısı için esintiyi beklemeli Sözü için susmayı Sadece insan umar unutmamayı... 30 Yolda göreceksin Dağda deniz arar biri Başkasıdır Her zaman Yolun beklediği Çoklar kayboldu Bilir Kendi gibi 31 El Döver düşünceyi Bir el, bir düşünce Döv Sen de döv Yolun buralara düşünce Çok el gerek bize Çok düşünce Ölmek için Dilediğimizce 32 Kara bakıyorum Kızılağaçlara inen Sabah unuttuğum düşteyim

Dört Kitap

baba tahir uryan

Resim
(Zi dest i dide u dil herdu feryad Ki her çi dide bined dil koned yad Besazem hanceri nişiş zi fulad Zenem ber dide ta dil kerded azad) Baba Tahir Uryan Kaba bir çeviriyle: Göz ve gönülün elindendir feryad Göz ne görse gönül onu eder yad Kaldırayım sivri çelik hançeri Vurayım göze, gönül olsun azad Aşırı serbest bir çeviriyle: Çığlıklarım Gözden, gönülden Gözün gördüğüdür Gönülde işlenen Vur hançeri göze İstediğin özgür gönülse

Bağ

kırıklar5

24 Yaşam Yüzdeki leke Güneşten, kardan, rüzgardan Görme sen Herkesin göreceğini Yaşam Kandaki pıhtı Sudan, buğdaydan, üzümden Söyleme sen En başta söyleneni Yaşam Tendeki yangı Elden, dikenden, kılıçtan Dokunma sen Hiç dokunmayacağına 25 Karacümlesi yaşamın Dizüstü çözülür Mevsimsiz işlem: Toplandım, sıfırda Çıkarıldım, çıktığım kara parçalarından Çarpıldım, çarpanlarına zamanın Bölündüm: Bir ben benden içeri Bin ben senden içeri 26 Akar hep insan İnsandan taşra 27 Düş görüyor evren Hepimizin yerine: Yüzüyor bulutlar Tomurcukla dağ arasında: Yaslandığın ağacın düşü Oturduğun taşın Dağılıyor Düşüncenin sisi Kaparken bizi Sisin düşüncesi

Bakıyoruz, Sam Amca

Ne düşünüyorum diye sordum kendime Mısır'da olan bitenlerden görebildiklerimi izlerken? Buldum: Düşünemiyorum, bakıyorum. Bakıyorum, mesela, devrim yeterli sayıda kişinin büyük bir meydanda bir o yana, bir bu yana koşması mı imiş? Amerikalıların en büyük müttefiklerinden birine, "Haydi, vakit" demesi mi imiş? Askerlerin mahçup damatlar gibi sokaklarda yanak öptürmesi mi imiş? -Bakıyoruz dedik, beğenirsek alacağız, kızma Sam Amca... Ama şu laf çok güzel, kabul: Defol Mübarek... Defolun, Mübarekler...

Büyüleniş

Üç Kapı

Kırım Soruları

(Ne çok kan akmış, kanımız şu ocakta!) Ardıç ağacı Ağaçların dilini bilmeyiz Dibinde senin Kaç dil konuşuldu Bilmeyiz Dibinde senin Kızılçam Kaç dil tutuldu Bilebilir miyiz? Kaç isim unutuldu? Yapraklarında senin Çınar Yapraklarının güzelliğinde Kaç yüz resmoldu son acısıyla? Kaç kafile yitti Gölgende, atlıların önünde? Ah atlılar, toynaklarının döktüğü kanı duymayanlar Kaç kahkaha Boğazladı çığlığı Kovuğunda senin? Senin kokun Ihlamur Kaç günde Sildi kan kokusunu Korku kokusunu? Çürüyen etleri Kaç günde temize çektin iğde? Reyhan Kaç göğüste açtın? Kaç ganimet Üleşildi gölgende mersin? Kaç gözü Ele verdin çitlembik Kaç alnı sakladın İnce dallarınla böğürtlen? Kaç evle yandın kestane Kaç ipeği yaktın, pazeni? Kaç divitini tutuşturdun meşe Kaç ciğeri tütün ettin? Kaç hayale tüttün ceviz Yemiş diye dallarında Kaç bebe büyüttün Kaç aksaç tuttun? Kaç sevdalı Lal oldu dalında gül? Nefeslerini Kaç rüzgarla paylaştın? Kaç can çırpın