Açlık grevleri güzel söz değil, politik adım ister
Açlık grevi, politik bir konumdur, politik alanda eylemcinin bedeniyle ağırlık koymasıdır. Çözüm, yine ve sadece politik söylem ve işlemlerle var olur; güzel sözlerle, jestlerle, vaatlerle değil. Açlık grevleri, şiddet eylemi midir? Politikacı çıkarmaya çalışılan fizikçilerden Erdal İnönü 1990’larda açlık grevlerinin “ şiddet eylemi ” olduğunu söylemişti. Cümle haklıydı ama söyleyenin kast ettiği bakımdan değil. Açlık grevinde şiddet, eylemciyi canlılığın gereklerine ters eyleme sürükler. Eylemciden dışarıya yayılan bir şiddet değildir, eylemcinin iradesi üzerinden bedenine yönelir. Eylemci, toplumun içinde dolanan toplam şiddetin, o şiddeti oluşturan-toplayan siyasetin karşısına bütün organlarıyla bedenini koymuştur. “Şiddetini tanı” demektedir açlık grevcisi, “şiddetini oluşturan siyasetin önerdiği yaşam, benim kabul edeceğim yaşam değil.” Açlık grevlerinde, ölüm oruçlarında, eylemcinin değil, toplumun şiddeti görülür.