Kayıtlar

Aralık, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gidenin Söylediğidir

Roboski: Kucağımızda iki yıldır yanan boşluk

Uludere'den sonraki iki yıl  adalet talepleriyle geçti.  Ne var ki ne Meclis komisyonlarında,  ne adli süreçte  tatmin edici bir yere varılabildi.

Yara ile derman

Madem kurt idi, niye emzirdin?

Şimdi bize 'Bu operasyonu yapan  kurttur. Maksadı da bizi yemektir'  diyorsanız, vaktiyle ona niye  kuzu dediğinizi anlatmanız gerekmez mi? ‘Faiz lobisi. Karanlık odaklar. Uluslararası ilişkiler. Türkiye düşmanları.’ Cevap? ‘Yolsuzluk bu. Adalet. Hukuk. Hak. Kurallar.’ Birbirine cevaben salvo edilen laflar. Çarşı karıştı ve kavgada ne yumruk sayılıyor, ne küfür kâfir.

Şantiyedeki tören

Kare biçimindeki şantiye kuzey ve batı yönlerinden dimdik inen iki yokuşun kesiştiği zeminde kuruluydu; her iki tepeden de şantiyenin duvarlarına kadar birer yol iniyordu ancak kuzeyden inen tepenin dışında hiçbir yerden içerde neler olduğunu görmek olanaklı değildi. Şantiyenin üç yanında 50"şer metre yüksekliğinde duvarlar örülmüştü, dördüncü yanında, yani kuzey tarafında ise doğu ve batıdakilerle aynı yükseklikteki duvarlar 30"ar metre uzandıktan bitiyordu. Bu iki duvarın arasında, 40 metre uzunluğunda ve 20 metre yüksekliğinde bir eşik bırakılmış, eşiğin iki yanına da, diğer duvarlardan 30"ar metre daha yükseğe çıkan birer sütun yerleştirilmiş ve sütunlar yukarda bir kemerle birleştirilmişti. Ancak eşiğe tırmanmak için herhangi bir şey yapılmamıştı; sanki sadece kuşlar içindi yapılan bina.

Yakalı Toy: 100 senelik kayıp

Resim
Toy ama yakalı toy. İnsanlık yakasından tutmuş. 100 sene önce son görülmüş. Bir de şimdi görülmüş. Yaralıymış. 100 yıldır. Yarası insan, bileceksiniz. Eli tüfeklisi. Eli fenerlisi. Altı ciplisi. İnşaatçısı. Yolcusu. Su başını tutanı. Suyun altını bekleyeni. Toy ama yakalı toy. 100 yıl sakladığı yarayla, aramıza düşmüş. Uçabilen en büyük kuş. Uçanı kaçanı vurabilen en büyük hayvan elinden yaralı. En son 1912'de görülmüş. Sonra saklanmış 100 yıl. Ama işte saklanamamış, taşımızdan, tüfeğimizden. Rüzgarla güçlü kanatları mermiye, taşa, oka zayıf. Sevgiliye kur için coşan tüylerini toplamış. Uzun ince boynu boşluğa ayarlı. Çökmüş kalmış masamıza. Kaybolmak için yeterince yüzyıl var daha önünde. Toy ama yakalı toy. "Toysun sen daha" derlerse, bil ki başın belada, dertte, tehlikede.  Ne çok "toy" var imiş buralarda, ne çok toy var! 100 yıldır saklanan, yaralaryıla. Toy, acemi. Rüzgarda usta, dalda usta, çayırda usta, milyon yıldır. İnsanda acemi. 100 yı

Yılbaşı gecesinden bayram gününe

Türkiye'de artık genişçe bir toplumsal kök bulduğunu kanıtlayan kurucu modern cepheyle, bütün toplumu derinden kavrayan köklerini modern araçlarla buluşturarak tarihsel bir gövdeyi yeniden canlandırmak isteyen geleneksel dinci çevrelerin iki kritik sembolünün çakıştığı yılbaşı gecesinde Beyoğlu, her iki tarafın da hem izlediği hem de katıldığı bir şölen (ve küfür) yeri havasına bürünme eğilimindeydi. 

Diyarbakır'dan herkese vurulan kelepçe

Beş Kürt vekile ilişkin karar,  hem milletvekillerinin  hem seçmenlerinin  hem de Anayasa Mahkemesi'nin  eline kelepçe vuruyor.  'Barış sürecinin hukuku'  üretilmeden de  o kelepçeler çıkmaz.

Hükümet rehin mi?

Başlangıçta kral yargıçtı. Sonra kralın yargıçları oldu. Rahipti sonra rahipleri oldu. Komutandı komutanları oldu. Bilgeydi, bilgeleri oldu vs. Bilgeler, vergi memurları, polisler hep o kral fonksiyonundan çıktı. Birinci, kral, dilediğinde ikincileri harcar. Fakat ikincilerden birilerinin ya da hepsinin bir araya gelip birinciyi harcadığı da çok oldu...

Sokaktaki Kürtçe: Koma Sê Bira

Resim
Koma Sê Bira. İlk Şirinevler'de metrobüse koştururken, üst geçidin ayağında gördüm. Şaşırtıcıydı. Bir çok nedenle. Sokak şarkıcılığının "merkezi" sayılacak yerler dışında, örneğin işte elbette Taksim, metro istasyon giriş çıkışları, Kadıköy, Eminönü, Beşiktaş ve Bakırköy gibi yerler dışında görüldüğü yok. Görünmesi zordur da: Bu merkezler dışında zaten çok az yerde durup bir etkinlik yapacak ve onu izleyecek yeter sayıda insanın akışı engellemeden durup izleyebileceği alanlar var. Üstüne bir de hem gelen geçenlerin hem alanın denetimini elde tutan emniyet ve belediye zabıtalarının huyları da eklenince, merkez-dışı yerlerde bu türden işleri görmenin imkanmsıza yakın zorluğu anlaşılır oluyor. Fakat şaşırmamın başka nedenleri de var: Elbette, Kürtçe söylemeleri. İstanbul, dünyanın en büyük Kürt metropolü, "eğlence mekan ve bölgeleri" hariç, Kürtçeye pek duyarlı değildir, malum. Ne bir yazı, ne bir tabela, ne bir anons, ne bir etkinlik görürsünüz Kürtçe, seçim

Kılıç Artığı

K   k I   ı L   l I   ı L   l I   ı Ç   ç A   a R   r T   t I   ı Ğ   ğ I   ı Kılıç artığı kılıçartığı kılıçartığ ı kılıçartı ğı kılıçart ığı kılıçar tığı kılıç artığı kılı çartığı kıl ıçartığı kı lıçartığı k ılıçartığı kıl kıç kır kıt kığ kal kar kat kağ çar çağ çat çal tak tar taç tağ tık tır tıl tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ tığ ağıl alıç ağır çakı ağır ağır ağır ağır ağır ağır ağır ağır ağır ağır ağır ağır ağır ağır ağır ağır ağır ağıt ağıt ağıt ağıt ağıt ağıt ağıt ağıt ağıt ağıt ağıt ağıt ağıt ağıt ağıt ağıt ağıt ağıt ağır ağıt ağır ağıt ağır ağıt ağır ağıt ağır ağıt ağır ağıt ağır ağıt ağır ağıt ağır çalık çarık çakır çıkar çırak kalıç kığır çırağ çırağ çırağ çırağ çırağ çırağ çırağ çırağ çırağ çırağ çırağ çırağ çırağ çırağ çırağ tığ ağır ağır ağıt çığ çığlık ağ ağır ağıt  

İmralı'dan Gever'e sürecin provokasyon kapıları

Yüksekova'daki 'provokasyon', sadece karanlık güçlerin  kötü emellerinin tezahürü değil, süreçteki sorunları da ortaya koyuyor. Tıpkı İmralı'yla görüşme prosedürü gibi.

GBT: Gel Bakalım Tosun!

Çok kanıksadığımız  GBT işlemi hukuksuzdur.  Sorun sadece  'hatalı uygulama' da değil:  İşlemin dayandığı yönergenin gizli olması,  hukuksuzluğun hukukunu  sindirmiş yerlerde mümkün ancak.