Narin Güran vakası 1:Kuzuların sessizliği, kurtların gürültüsü
Hüküm Allah’ındır; nihai, mutlak, kusursuz hüküm onundur. İnsan hükmü kusurludur, hiç kimse, en yetkin yargıç ve en yetkin yargı teşkilatı bile kusurdan münezzeh değildir. Bu nedenle “Yargılamayın yoksa siz de yargılanırsınız” kelamı edilmiştir. Tanrı adil olmayı emreder, adil olmayan cevreder, zalimlerden olur. Fakat nasıl adil olunacağını söylemez. Adalet için çaba göstermek insanın görevidir. Adaletin peşin formülü olmaz, o daima bir arayış, bir çaba, bir mücadele alanıdır. Peşin formül olmadığı için ve hüküm Allah’ın olduğu için yargıçlar “gerçek” ya da “hakikat” olarak değil, “vicdani kanaat” ile hüküm verirler. Aynı nedenlerle adli muhakeme dahil her tür muhakeme kurallara, kaidelere bağlanmış, geliştirilmiş protokollere, özelleştirilmiş yöntemlere tabi tutulmuştur. Sadece yargıç değil, savcı değil, avukat değil, herkes bu kurallarla bağlıdır. İlgili ilgisiz herkesin kurala uygunsuz, kaideye aykırı, protokollere duyarsız, yöntemlere bigane hareket edilen yerdeki yargı sadec...
Sahip oldukça başlayan bir ezgi
YanıtlaSilSahip doğdukça başlayan bir sezgi
Arınmalı bütün sahipliklerden, dedi biri.
Bunu sen tanrıya söyle, dedi öteki;
O her şeye sahip değil mi?
Sahiplikler yaratır, kendini tanrı sanmayı, dedi biri.
O halde korku aradaki tek fark, dedi öteki;
insan olmak korkmaktan başka ne ki?